Gündem

Okültizm

Okültizm
Merhaba dostlar, geçen hafta ki yazı da ezoterizm, okültizim, inisiyasyon ve spitirüalizmden bahsederek, kısa öz bilgiler ile bu konularla ilgili hiçbir bilgisi olmayan okurlarım için biraz olsun farkındalık oluşturmaya çalıştım.

Tekrara düşmemek adına tanımları atlayıp bu haftaki konumuz olan “Okültizm” alanından devam etmek istiyorum. Esasında yukarıda saydığım konuların hepsi birbiri ile bağlantılı ve iç içe olan konulardır. Hiyararşik bağlam da bir silsileleri vardır. Hatırlayalım ezoterizm ana felsefe iken okültizm ve spiritüalizm tarz bakımından bu ana felsefeye dahildiler ve inisiasyon da hoca-öğrenci sistemini anlatan kavramdı…

İnsanı, doğayı ve aralarında ki bağlantıları incelerken okültizmi yani gizli ilimleri kullanan inisiye olmuş okültistler bu saklı öğretileri tam bir sanat hassasiyetinde kullanmalıdır. Sembolik dil ve işaretler ile okült ilimler hocadan öğrenciye aktarım şeklinde öğrenilir bu yönü bile sanatsal bir yönünün olduğuna delalettir. Bunun böyle olması gerekliliği de vardır çünkü okült ilimlerin korunması gerekmekte olup dualite gerçeği her zaman akılda tutulmalıdır. “Derindeki gerçeğin” öğrencisi olmak ve üstadı olmak bu yüzden zorludur. Gece varsa gündüz de vardır, iyi varsa kötü de vardır dualite gerçeği burda devreye girer…

Okültizm de amaç Allah a yönelmek olduğunda Mistisizm ve Tasavvuf açılıma girmiş demektir. Fakat doğa ve insan arasında ki bağlantıyı incelerken buna hükmetmek, doğa ve insanı etkilemek, bu sebeple de kötü amaç taşımak ya da zarar vermek de söz konusudur ki nefsani davranışlar insanın ilkel benliğinde her zaman için devreye girmeye çalışan kodlardır. Tam bu nokta da okült olgunluk devreye girer yani nefsini terbiye etmiş ve mutlak bir YARATICI inancı okültist olabilmenin temel şartıdır. Bu sebeple inisiyasyon ve bu sebeple öğretinin gizlilik prensibi ile kendini koruması okült öğretilerin herkese öğretilmemesi ve bilgilerin herkese verilmemesi söz konusudur. Ve nihayi olarak da doğa ve insanın kötü amaçlara yönelik zarar görmemesi gerçekleşmiş olur.

Son paragraftan anlamamız gereken öz de şudur; nasıl ki her sakallı dedemiz değil ise, her ilim sahibiyim, şifacıyım, Esma cıyım diyen de bu ilimleri Rahmani olarak kullanmıyor olabilir. Üfürükçü “hocalar”, “muskacılar”, “vefkçiler”, “reikiciler” ve daha birçok güya “ilim” sahibi olduğunu iddia ederek insanların umutlarını, beklentilerini, inançlarını ve hayallerini kene gibi sömüren tacirler sizce de bundan dolayı varlık gösteriyor olabilirler mi?

Netice itibariyle buradaki nüans açıktır; duailite okült öğretilerde de söz konusudur ve “Rahmani” ile “Şeytani” ya da “Demonik” olarak karşılık bulur. İnsan egosu yani nefsi terbiye edilmediği sürece hep bir hükmetme, kontrol altında tutma, yönetme ve tam bir hegomanya kurma dürtüleri ile davranışlara sirayet eder. Bunun sonucunda da büyü, muska vb “şeytani” okült uygulamalar için alan açılmış olur. Bilgiye ulaşmak çoğu zaman kolaydır. Hele ki günümüz dünyasında mevcut teknolojik imkanlar bunu daha da kolaylaştırmıştır. Ancak bilgiyi okumakla, fikir sahibi olmak, bilmek ve uygulamak ya da ehil olarak inisiye olup uygulamak çok farklı şeylerdir.

İnsan olarak bizler şuan ki bedenimizde varlığımızı ikame ettirmekteyiz ve bu dünyaya ait olan bedenlerimiz biz öldükten sonra yine bu dünyada kalacak. Ruh ise Öz’e dönmek için çabalamaya devam edecektir. “Dünya malı dünya da kalır” cümlesinde ki okült şifre budur! Biraz önce bahsettiğim sembolik dil ve işaretlerden kastıma küçük bir örnektir bu. Ve bu bağlamda çözülmüş olan birçok şifre vardır, küçük bir örnek daha vermek gerekirse; eskilerin “Ay’ın yenisinden hayır gelmez” sözünü bilen vardır. Bundan hareketle köylerde hala yeni ay ın evre olarak geçmesi beklenir ve ondan sonra ekme ya da biçme işine girişilir! Acaba neden?

İnsan ve doğa ilişkileri ile aradaki bağlantıyı çözmüş olmak bu bahsettiğim türden inanışları ve pek tabi doğal bir netice olarak da adetleri ortaya çıkartmaktadır. “Ay’ın yenisinden hayır gelmez” kadim söylemini kendine adet edinmiş olan köy toplumları her zaman verimli hasat yaparken bundan haberi olmayan, bu kodu çözememiş ya da gereken ciddiyeti gösterememiş olanlar maalesef verimsizliklerine hiçbir zaman anlam verememişlerdir. Aslında okültizm ile okültistlerin çözmüş olduğu basit bir şifredir bu. Fazla yüzeysel anlattığımı hissediyorum bazen ama böyle olması gerekiyor.

İşte bu ve bunun gibi daha birçok şifreyi çözmek, insanın hakikate ulaşma çabasının sonucudur. Bilgi ulaşılmak istenen bir hazinedir de diyebiliriz herkes bilgiye ulaşmak ister ama o bilgiyi doğru kullanmak o hazinenin anahtarıdır. Şimdi tam bu nokta da çok sık karşılaştığım bir durumdan bahsetmeyi yerinde buluyorum. “Esmaü’l Hüsna”ları (Kısaca “Esma” diye bahsedeceğim bundan sonra) biliyorsunuzdur. Aslında bu konuyu haftalarca yazacağım ama şimdilik küçük girizgah niyeti de olmuş olsun. Evet Esmalar ile zikir çekmek bizim dinimizde vardır ve bunu yapanlarda oldukça fazladır. Faydası zararı, doğru zamanı yanlış zamanı vb birçok konuya dediğim gibi değineceğim ama ben karşılaştığım durumu anlatayım. Şimdi bu zikir çalışmasını insanlar birbirine çay sigara ikram eder gibi kek poğaça ikram eder gibi öneriyorlar! Evet yanlış okumadınız, “E bizim alt komşu borçları için şu Esma yı çekmiş kadın rahatlıkla ödemiş bitirmiş üstüne bir de bu Esmayı da çekince kocasıyla da arası pek güzel olmuş…” –miş – miş –miş, -muş –muş muş…

Evet Esmalar bir hazinedir ama doğru anahtarla açmasını bilmezseniz gerçek mücevher yerine hazinenin ilk katmanında ki zehirli metallere maruz kalan defineciler gibi zehirlenirsiniz, şifa bulmak isterken olan bu olur! Esma çalışmaları tamamen Okült çalışmalar olup bunun çizelgesinin; gününe saatine göre kişiye özel olarak doğum haritalarına, yıldız haritalarına bakılarak çıkartılması gerekir ve kişiye özeldir! Herkes her Esmayı çekemez çekmemelidir şifa yerine zehir diye tabir ettiğimiz “Esmaların Tersinmesi” durumu ile karşılaşmanız garantidir.

Bu haftalık da bu kadar derken hepinizi Yaratıcıya emanet ediyorum dostlar, önümüzde ki hafta neden Esmalar için Okült uygulamalardır? Neden kişiye özeldir? Neden günleri ve saatleri önemlidir? Soruları başta olmak üzere Esmalar ile ilgili birçok bilgiyi sizlere aktarmaya başlayacağım. Bu arada, benimde anlatımımı belli biz düzende yapabilmem adına ve önceliklerimi belirlemem adına Esmalar ile ilgili öğrenmek istediğiniz şeyleri bana serdarozdemir1975@gmail.com adresine mail atarak sorabilirsiniz.

Esen kalın…
Serdar ÖZDEMİR
Ezoterik-Okült Astrolog

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu